11. yüzyılda Kaşgarlı Mahmud tarafından çizilen ve Dîvânu Lugâti’t-Türk eserinde yer alan ilk Türk dünya haritası, bu kez özel olarak hazırlanmış çini taş tablet üzerine işlendi. Bu dairesel harita, sadece bir coğrafi betimleme değil; aynı zamanda Türk kültürünün, dilinin ve dönemin dünya görüşünün eşsiz bir ifadesidir. Haritanın merkezinde Balasagun yer alırken; Çin, Japonya (Cabarka), İtil boyları, Hint ve Habeş diyarları gibi geniş bir coğrafya dönemin anlayışıyla tasvir edilmiştir. Özellikle Japonya’nın burada ilk kez bir haritada yer alması, eseri tarihsel olarak benzersiz kılar. Bazı bölgelerde yer alan “Burası çok sıcak, yaşanmaz” veya “Bu bölge çok soğuk, yerleşim yoktur” gibi açıklamalar, haritanın sadece bir yönlendirme aracı değil, aynı zamanda bir yaşam gözlemi içerdiğini gösterir. Çin Seddi'nin “Sûr” adıyla gösterilmesi, dönemin Türk-Çin sınır anlayışını simgelerken; haritanın bir köşesinde Hz. Âdem’in yeryüzüne ilk adım attığı yerin belirtilmesi, eserin inanç ve mitoloji boyutuna da ışık tutar. Bu eser, Kaşgarlı Mahmud’un Araplara Türkçeyi ve Türk kültürünü tanıtmak amacıyla hazırladığı dünya haritasını, dayanıklı çini taş tablet formunda yeniden hayat bulduruyor. Biz de bu kadim mirasa bir saygı duruşu niteliğinde, onu zamana meydan okuyan bir sanat objesi olarak yeniden yorumladık.
Uygulayan: Özgün Yazgan
Kaşgarlı Mahmud'un Dünya Haritası
Taş tablet üzerine geleneksel çini yöntemleriyle uygulanmıştır.
Tamamen el yapımıdır.
Çerçevesiz olarak satılmaktadır.
Pirinç çerçeve için bizimle iletişime geçin.

